Pazarlamada Şirketlerin Düştüğü Hatalar
Pazarlama yapan firmaların gözlemlenen ilk hataları fazla müşteriye ulaşmayı tek hedef olarak görmeleridir. Bu yazımızda pazarlama hatalarını inceleyeceğiz.
Pazarlamada Şirketlerin Düştüğü Hatalar
Yeni kurulan şirketlerin gözlemlenen ilk hataları daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmayı öncelikli hedefler arasında görmeleridir. Bu tek başına doğru bir strateji değildir. Herhangi bir müşteri adayı oluşturma faaliyetinin gerçekleşmesinden önce, müşteri adaylarının etkili olabilmesi için sağlam, güçlü bir pazarlama planı olması gerekir. Ayrıca ilk yıllarda yapılabilecek hatalardan kaçınmak çok önemlidir.
İşte şirketlerin ilk yıllarında pazarlamada yaptıkları ortak hatalardan en önemli beş hata:
Sadece Potansiyel Müşteriye Odaklanma
Genellikle şirketler pazarlamalarından ihtiyaç duydukları şeylerin daha fazla yol gösterici olduğunu düşünürler. Ancak yapılan araştırmalara göre, şirketlerde yüzde 10’dan daha azı öncü üretimin öncülüğünü işaret etmektedir. Ve geniş bir perspektiften bakıldığında rehber olacak bir üretimin maliyeti sağlam bir pazarlama altyapısına sahip olunduğunda bile asla israf değildir. Örneğin, pazarlama sürecindeki sorunlardan biri, müşterilerin firmadan satın aldıktan sonra teslimatla ilgili teşekkür notu verilmediği için kendilerini unutulmuş hissetmeleri olabilir. Bu küçük kırgınlıkları belirlemek ve bunları düzeltmek, genel pazarlama planını güçlendirmeye yardımcı olabilirken yeni müşteriler bulmak için boşa masraf etmeyi de önleyebilir.
Müşteri Güveni Oluşturamama
İlk etapta, birçok şirket ürün veya hizmetlerinin tek başına işi karşılayabileceğini düşünerek tuzağa düşebilirler. Ancak ürün veya hizmet iyi olsa bile, müşteriler satın alma işlemini gerçekleştiremeyebilirler. Bu, müşterilerin işe, ürüne veya hizmete güvenip güvenmediğine bakmak zorunda olunan bir zamandır. Mesela bir müşteri alım için parasını hazırlamış bir şekilde gelmişken birden alım yapmaktan vazgeçebilir.Sebep olarak uyuşmayan bir duygusal akım olabilir ve güven tam olarak sağlanamayabilir. İşte bu aşamada ürün ya da hizmetin ne kadar iyi olduğunun pek önemi yoktur ve sağlanması gereken nokta güvendir. Müşteriler karşılarında birlikte zaman ve para harcamak istedikleri türden bir marka bulmak isterler ve bunun sağlanması önemlidir.
Örneğin, müşteriyle iletişim kurarken bir dizi görsel unsur ve yazılı evraklar güveni aşındırabilir. Veya firmanın sosyal medya üzerindeki yazışmalarını gayri resmi ve ciddiyetsiz bulabilirler. İşte firmalar şirket kültürü, tonu, görselleri, yazışmaları ile genel markalarıyla tutarlı olmalılardır. Bu, müşterilerle güven oluşturmaya başlamak için en kolay adımdır. Ve istikrarlı olarak uygulanmaya devam edilmelidir, çünkü firmanın yansımasıdır.
Müşterileri Satın Alma Kararına Zorlama
Etkili zamanlamanın başarılı pazarlamanın temel bir bileşeni olduğu sır değildir. Sezonun ihtiyaçlarını tespit ederek gelecek olan olası siparişlerin yönetilmesi kolay iken bunun yanında müşterilerin yeni sezonda da sipariş vermelerini ve devam etmelerini sağlamak zordur. Müşterilerin satın alma kararına çekmek için, süreç olarak alıma ne kadar hazır olduklarının bilinmesi gerekir. Bu, şirketlerin sıklıkla tanımlayamadığı bir durumdur ve satın alma süreci uzadıkça, müşterinin açıkça bir satın alma taahhüdünde bulunmadan önce karardan vazgeçebileceği şekilde arada zaman kalır. Ancak bunun yanında satın alma sürecine zorlamak da müşterileri uzaklaştırabilir ve markayla olumsuz çağrışımlara neden olabilir. Bu yüzden aradaki hassas dengeyi iyi korumak gerekir.
Duygulara Hitap Etmeyi Göz ardı Etmek
Şirketlerin çoğu doğru mesajlara sahiptir fakat yanlış anlaşılırlar ve bu durum çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bu sebeplerin başında müşteriye mantık çerçevesinde yaklaşmak gelir. Oysa müşteriyle duygusal bir bağ kurulduğunda firmaya bakış açıları çok daha pozitif olacaktır. Müşteriyle bu bağ kurulmadan direk olarak rakamların yansıttığı gerçekler üzerinde konuşmak pazarlama sürecinin başlamadan bitmesine sebep olacaktır. Oysa müşterinin verilen teklifin mantıksal yönüyle ilgilendiği halde duygusal bir tepkinin tetiklenmesini beklerler. Mesela kişiler bir sorun yaşadıkları bir konuda çözümü sizin firmanın sağlayabileceğini düşünüyorlarsa heyecanlanırlar yani duygusal bir bağ kurarlar. Ve bu duygusal bağ çerçevesinde mantıklı düşünerek ürün ya da hizmeti almak için olumlu bakacaklardır.
Ürün veya Hizmet İddialarını Kanıtlamamak
Müşteri ile yukarıda belirtilen şekilde duygusal bir bağ oluşturduktan sonra mantıklı bir bağlantı kurulması gerekir. Bu noktada ürün veya hizmetlerle ilgili iddiaları kanıtlamak çok önemlidir ve mantıklı bir bağlantı kurmadan önce, yapılan her bir talebin kanıtlaması gerekir. Kanıtlanma süreci, gözden geçirmeler, referanslar, ödüller, araştırmalar, istatistikler vb. şeklinde yapılabilir.Müşteriye ürünle ilgili verilen her vaat, bunu açıkça gösteren bir kanıtla ispatlandığında güven sağlanmış olur. Potansiyel bir alıcı taleplerdeki kanıtı göremezse, ürün veya hizmeti sürekli almaktan kaçınacaktır ve müşteri sadakati sağlanmamış olacaktır.
Şirket Yönetiminde Tecrübe Edinmek
Şirketler ilk yıllarında ayakta durmaya zorlanırken bir yandan da bir sürü soru ile cebelleşirler. Bu süreçte kendilerinden önce bu yollardan geçmiş şirket sahiplerinin tecrübelerinden ders alırlarsa daha emin adımlarla yürüyebilirler. Ve ilk yılı başarı ile geçebilirler.
Paylaş: